Bilim Günlüğü
Güneş Sistemi'nin Oluşumuna Ait Teoriler

Güneş Sistemi’nin Oluşumuna Ait Teoriler

Gök bilimciler sürekli gözlem yapmışlar, daha kaliteli gözlem verileri elde etmek için aletler geliştirmişlerdir.

Son üç yüz yıldır pek çok gökbilimci Güneş Sistemi'nin kökenini öğrenmeye çalışmışlardır.

İpuçlarını bulmak için sürekli gözlem yapmışlar, daha kaliteli gözlem verileri elde etmek için aletler geliştirmişlerdir. Bu çalışmalar sonucu, Güneş Sistemi'nin kökeni ve evrimi konusunda çeşitli modeller ileri sürülmüş, zamanla bu modellere yeni eklemeler veya bazı küçük değişiklikler yapılmıştır. Her yeni gözlem verisi ışığında, modellere yeni düzeltmeler getirilmiştir.

Güneş Sistemi'nin kökeni ile ilgili günümüze kadar ortaya konmuş çok sayıda model vardır. Bu modeller temelde dayandıkları bazı olgulara göre çeşitli kriterler altında incelenebilir:

1) Güneş ve gezegenlerin; aynı zamanda yani eş zamanlı oluşup oluşmadığı

2) Kozmik kimyasal bileşime sahip yıldızlararası maddeden mi yoksa aynı maddenin yıldız merkezinde değişmesi sonucu oluşmuş yeni yıldızıl maddeden mi oluşup oluşmadığı.

Bu kriterlere göre, Güneş Sistemi'nin kökeni konusunda ortaya konan modelleri şu şekilde üçe ayırabiliriz:

  1. Gel-git teorisi
  2. Yakalama teorisi
  3. teorisi

Gel-git Teorisi Gel-git teorisinin temeli,gezegenlerin daha önce bir şekile oluşan Güneş'ten kopan parçalardan ibaret yoğunlaşmış gazdan oluşmasıdır. Bu teoriye göre oluşturulan modeller, yıldız çarpışmalarını içerir. Güneş'e çok yakın geçen bir kuyruklu yıldı veya kütleli bir yıldız çekimsel olarak büyük tedirginliklere neden olur. Bu tedirginlikler sonucu, Güneş'in en dış katmanları ani bir şeklide dışarı atılır.

Güneş Sistemi'nin Oluşumuna Ait Teoriler
Güneş Sistemi'nin Oluşumuna Ait Teoriler

Sonuna maddeler uzaya yayılır ve Güneş etrafında bir yörüngede dönmeye başlar. Yakalama Teorisi 1964 yılında Woolfson tarafından öne sürülen bir teoridir. Aslında gel-git teorisinin değişik bir şeklidir. Bu teoriye göre, Güneş ile çöken, düşük yoğunluklu ilkel bir yıldız arasındaki etkileşmelerden gezegenler oluşuyor. Bugün için gel-git veya çarpma kuramlarının ve yakalama teorisinin geçerliliğini koruyor olma olasılığı yok sayılır.

Bulutsu () Teorisi Günümüzde en çok benimsenen kuramlar, Laplace'ın ” Bulutsu Varsayımı”nın bir uzantısıdır. Ayrıntıda çok farklıdırlar ama içlerined gezgin bir yıldız veya varsayımsal çift yıldızlar yoktur.

Alman filozof İmmanuel Kant, 1755 yılında kendi kozmolojisini yayımladı.

Kant Güneş Sistemi'ni çok geniş bir galaksi sisteminin bir parçası olarak düşündü. Kant'a göre; kuyruklu yıldızar e gezegenler Güneş Nebulası'ndan oluşmuştur. Ancak kuyruklu yıldızlar güneşten gezegenlere göre çok daha uzak mesaelerde oluşmuşlardı.

Kuyruklu yıldızların Güneş Sistemi'nin en uzak bölgelerinde oluşmaları, en hafif parçacıklardan meydana gelmelerinin, buharlarının ve kuyruklarının açıklanmasında yarar sağlamıştır.